17 Mart 2009 Salı

Ergin Ataman'dan gaza getirici açıklamalar gelmiş. Milliyet gazetesine ve Ümit Avcı'ya teşekkür ediyorum.

Tabi, Ataman'ın iddialı konuşmasına alıştık. Ülker'in başına geçtiğinde tek eksik kupam Yurolig. Onu da burda kazanıcam türünden açıklamaları olmuştu. BJK CT ile de mutlaka Türkiye Şampiyonu olacaktı.

Bunları ayar vermek için söylemiyorum. Sadece şerh koyuyorum. Yoksa severim böyle adamları. En azından Efes'in, Mahmuti tarzı, her maçtan sonra aynı açıklamalardan çok daha iyidir. Olmasını istediklerimizi birinci elden dile getirmesi de ayrıca hoşuma gitti. Sen bunları yap Efesliler tüm tribünlerde, tüm havaalanlarında senin yanında olur.

Linki burda: http://www.milliyet.com.tr/Spor/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetay&Kategori=spor&KategoriID=6&ArticleID=1067610&Date=06.03.2009&b=Efsane%20geri%20donecek&ver=00

Röportaj şöyle:

EFSANE GERİ DÖNECEK

Yıllardır suskun olan Efes Pilsen efsanesini canlandırmak için sezon başında tekrar yuvasına döndü, çok iddialı bir kadro kurdu. Euroleague’de başarısız bir sezon geçse de, Türkiye Ligi’nde 21 haftanın 20’sinde galip geldi, Türkiye Kupası’nda zirveye çıkmayı bildi. İşte basketbolumuzun en önemli isimlerinden birisi olarak kabul edilen Ergin Ataman’ın yaşananlar ve geride kalan sezon hakkında söyledikleri...

Fenerbahçe’yi 10 maç sonra yendikten sonra üst üste ikinci galibiyetimizi aldık. Tabii ki bizim ana hedefimiz Türkiye Kupası değildi. Türkiye’deki esas hedef, lig şampiyonluğu... En büyük rakibimiz Fenerbahçe Ülker. Bu nedenle biz bu seriyi devam ettirmek zorundayız. İlk Fenerbahçe maçından önce ‘Bu seri ben yokken oluşmuştu’ demiştim, çünkü belki kulüp isimleri aynı, ama oyuncular ve teknik kadro değişti. Ben kadromuzun Fenerbahçe’ye üstünlük kuracağını düşünüyordum, bunu söyledim. Biz iki maçı da çok net kazandık. Hani kazanırsın, ama son anda olur, bir düdükle olur, öyle bir şey değildi. Oyuncularım, üzerlerindeki 10/0’lık serinin baskısını attı, şimdiki amacımız, rakibin üzerinde böyle bir baskı yaratmak.

Biz ligin en çok sayı atan takımıyız, ama biliyoruz ki büyük maçları savunmayla kazanabiliriz. Bizim çok ciddi bir kadromuz var ve her idmanımız Euroleague maçı gibi. Tempomuzu artırıp, savunma antrenmanlarımızı fazlalaştırarak bu hale geldik. Özellikle Türkiye’deki maçlarda savunmamızla rakiplerimizden ayrılıyoruz.

Euroleague’de başarısız olduğumuzu kabul ediyoruz zaten... Ama Efes kupa kazandığında ‘Artık ne yaparlarsa yapsınlar başarısızdır’ diyenler kendileriyle çelişiyor. Bir taraftan Türkiye Ligi Avrupa’nın en iyi ikinci ligi deniyor, diğer taraftan Türkiye’de kazanılan bir Türkiye Kupası’nı ve aday olduğunuz lig şampiyonluğu küçümseniyor.

Efes’te kalıcı işler yapmaya geldim. Sürekli yabancıları, hocaları değişen bir takım haline dönmüştü Efes. Biz kurduğumuz kadro ile temeli attık. 12 kişilik kadromuzda önümüzdeki yıl bu takımın temelini oluşturacak 8-9 isim var. Bu, başarıyı getirecektir. Sene başında yaşadığımız sıkıntı da buydu. Kolay değil, bu bir takım oyunu ve 7-8 oyuncu değişiyor. Karşımızda Fenerbahçe Ülker var, bir Solomon gitti diye ne kadar konuşuluyor görüyoruz. ‘Efsane geri dönüyor mu’ sorunuza, ‘Efsane geri dönecek’ derim. Herkes bir anda her şey olsun istedi, ama olmadı. Aslında Euroleague’de de olabilirdi, çok şanssızlıklar yaşadık.

Kadromuza baktığımızda Sinan 11. oyuncu durumunda. Ama ligdeki 7-8 maçta ilk 5 başlamıştır. Şu anda 10 kişiyle oynamaya alıştık. Cenk ciddi şekilde devreye girdi, onun gösterdiği aşamadan çok memnunum. 11 ve 12. adam biraz sıkıntı oluyor, bu nedenle Sinan 10 kişinin içine girmeli.

Yanılgı bitmeli

“Kamuoyunda Efes’in hep 7-8 yabancı getirdiği, Fenerbahçe’nin ise gençlere yatırım yaptığı gibi bir hava uyandırılıyor. Ama şu unutulmasın, biz o yabancıları sakatlananların yerine getirdik ve Efes Türkiye Ligi’nde 5 yabancı ile oynuyor. Bugünlere Türk oyuncuların sırtında geldi. Fenerbahçe’de de takdir edilecek şeyler var, ama onlar, Türkiye’de 6 yabancı ile oynuyor. Tanjeviç’e antrenör olarak saygım var. Ama ona karşıyız gibi bir hava oluştu. Nedeni de Tanjevic gençleri oynatır da, Türk antrenörler oynatamaz mantığı. O zaman soruyorum; 40 yaşındaki Mrsiç’in 6. yabancı olarak Türkiye’de oynaması mı gençlere yatırım. Bu çekişmelere gerek yok. İki takımın da başarılı genç oyuncuları var ve bu yanılgının bilinmesini istiyorum”.

Ümit Avcı

http://efesliler.blogcu.com/ergin-ataman-roportaji_37832111.html
06.03.2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder