Erdemir zaman zaman direnç de gösterdi ama maçın en kritik anlarında üst üste gelen ve doğru seçim de olmayan üçlükler rölantide giden maçı bir daha dönmemek üzere Efes'e çevirdi. Maçla ilgilibir kaç şeyi yazmak istiyorum.
-Salonun hali içler acısıydı. Efes Pilsen o salonu dolduramazdı. Ama maç 6'da olmasa en azından normal sezon maçlarındaki kadar seyirci olurdu. Sırf saatinden dolayı gelemeyen çok insan biliyorum. Ve normal sezon maçında orda en az 4 kat daha fazla insan vardı Ayhan Şahenk'te...
-Charles Smith 14 sayısına 8 top çalmayı ekleyerek bence ligin en iyi savunmacısı benim dedi. Eskidikçe güzelleşiyor. BBL seviyesi için olağanüstü bir yıldız.
-Kerem Tunçeri'nin 16 sayısı önemliydi. Ama yüksek yüzdeli olarak şut sokmasından dolayı önemliydi. Özellikle hücumda oyun kurucu yetenekleri ile değil, skorer gard olarak fayda verdi. 0 -yazıyla sıfır- asistle bitirmesi de bunu göstergesi. Ama her halükarda unvanı oyun kurucu olan bir kişiden yüksek sayı bulmayı özlemişim.
-Alan savunması zaman zaman çok iyi sinyaller verdi. Dönem dönem hoşuma giden savunma performansları vardı. GSCC'nin 20-0'lık hükmen mağlubiyetlerini dikkate almadığımızda, ligin en az sayı yiyen takımı olan Efes Pilsen bu unvanına yakışır oyunu gösterdi.
-Geçen seneden farklı olarak Efes bu sene play off'ta İstanbul dışına çıkacak. En azından bir kere Ereğli'de deniz sefası yapabilirler. Belki Ankara'ya da gidebilirler. Yarı finalden önce umarım seri İstanbul'a taşınmaz da diğer takımlar birbirleriyle kapışıp yorulurken Efes ilerleyen turlara daha hazır çıkar..