Dünya Şampiyonası için Ankara'ya gittim. Tüm maçları izledim. Sonra Fransa ve Slovenya maçlarını Sinan Erdem'de izledim. Sırbistan maçını anca televizyondan takip edebildim. ABD finalini ise yolda olduğumdam -Bursa otogarında görebildiğim 10 dakika haricinde- izleyemedim bile. Böyle acaip bir şekilde geçti Dünya Şampiyonası...
Ankara Arena muhteşem bir salon. 2 yıldan az bir sürede tamamlanmasına rağmen adeta alışveriş merkezi gibi. Sİnan Erdem'i 17-18 senede tamamlayabilen iş bilmezlere de selam olsun. Sinan Erdem'e ise alışamadım. Abdi İpekçi ile gönül bağım o kadar kuvvetli ki İstanbul'da hangi salon olursa olsun sevmem kolay değil.
Ayrıca Fransa maçı için en pahalı bileti almama rağmen ön bloktan bilet vermeyen Federasyon'a da yazıklar olsun. Hakkımın yendiğini düşünüyorum. Ve helal etmiyorum. Tamam en yüksek bileti aldım diye bençe oturayım, Barış Ermiş'le birlikte havlu sallayayım da demiyorum. Ama bu kadar da olmaz. En azından ön blokta oturmayı hakediyordum. Ama maçları balkondan izlemek zorunda kaldık.
Maçları izlerken bir an önce Türkiye ve Avrupa ligleri başlasın diye içimden geçirdim ve yanımdakilere söyledim.
Abdi İpekçi özlemimi dindirmek ve Banvit'i desteklemek için Banvit maçına gittim. Efesliler'den tam 4 arkadaşa rasladım. Fenerbahçe Ülker ve GSCC tribünlerinden de aşina olduğum bir kaç sima vardı. Pek çok arkadaş Efes Pilsen'in sezon açılışına gitmiş. Benim haberim yoktu. Olsaydı da gitmezdim sanırım. Birlikte gittiğim 3 kişi de Balıkesirli ve basketbolla alakasız kişilerdi. Onlara yol göstericilik yapmam gerekiyordu. Banvit Bandırma'dan feribot kaldıracaktı. En azından böyle söylentiler kulüpte çalışanlar tarafından dile getirilmişti. Sonradan vazgeçtiklerini otobüse döndüklerini öğrendim. Bandırma'da 3 grup gelmişti. En kalabalık olanlar Uni-Banvit'ti. Bir miktar futbol taraftarı. Bir kısmı da sosyal aktivite peşinde Bandırma tikileriydi.. Maça ümitli başlasak ve zaman zaman gerçekten ümitlensek de olmadı. Basit hatalar vardı. Özellikle savunma performanları açısından Euroleague seviyesine olmayan bir eleme maçı oynandı. Banvit perşembe yola çıkıp cuma yola çıkacaktı. Orda yenilir ve EUrocup için kurulan kadrolarıyla Eurocup'da yollarına devam ederler.
Ayhan Şahenk'te GSCC ile hazırlık maçı yapmışız. Basına, taraftara herkese kapalı maç.. Efes'in böyle uyuz edici hareketleri sık sık oluyor malesef. Maçı rahat almışız. Ama ne olursa lsun söyleyecek en öneli şey şu: Bu uzun rotasyonu ligde final getirir. Ancak Euroleague'de eziliriz. Kasun'un tek pivot olarak alınıp başlanan sezondaki hataya ikinci kez düşme ihtimaline inanamıyorum...
22 Eylül 2010 Çarşamba
5 Eylül 2010 Pazar
2010 Ankara
Ankara'da harika 6 gün geçirdim. Tüm maçları salonda izlemek 5 gün üstüste seyircinin desteği ve galibiyetlere tanık olmak inanılmaz keyifliydi. Maç öncesi Gençlik Parkı turları, bir önceki maçın devre arasında iftar ve sonunda Türkiye galibiyeti... Kısa süre sonra ola çıkıp Sinan Erdem Spor Salonu'na gideceğim. İnşallah tanık olduğum 5 galibiyete 6.sı eklenir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)