30 Mart 2010 Salı

Play Off Hazırlıkları Başlıyor

Efes Pilsen, Fenerbahçe Ülker ve hatta Banvit'in bundan sonraki fikstürlerine bakıldığında üst sıralar için taşların oturduğu görülüyor. Efes Pilsen'in liderliği kaybetmeyecektir. Fenerbahçe Ülker'in de Banvit'e ikinciliği kaptırması için kalan 5 maçın 4'ünü kaybetmesi ve Banvit'in 5'te 5 yapması gerekiyor ki bu ihtimal de mümkün değil. 4.ve 5. sıralarda ya Telekom ya da BJKCT olacak. Birbirleriyle karşılaşacaklarından dolayı saha avantajının ötesinde bu sıralar için olan mücadee da bir önemi kalmadı.

Fikstürün zorlu dönemini Euroleague sırasında geçiren Efes Pilsen için play off öncesi kayda değer bir BBL maçı veya doğru düzgün bir deplasman kalmadı. Bu yüzden Efes geçen sene olduğu gibi play off'lara yurt dışında hazırlanıyor. Bu sefer Murat Didin'in çalıştırdığı ve Mario Kasun'un eski takımı ve ilk gözağrısı Deutsche Bank Skyliners ile hazırlık maçı yapacaklarmış. Efes Pilsen'in bu maçları oynuyor olması ligimizin kalitesi için bir göstergedir.

Bu arada Didin'in takımında kimler varmış diye baktım. Reese orda oynuyormuş. Türkiye liginde iz bırakmış oyunculardan biridir. Sahada görmek isterdim.

25 Mart 2010 Perşembe

Danilovic vs Myers


Vay gidi günler... Danilovic vs Myers... Taemsystem Bologna vs Kinder Bologna... Siena öncesi İtalyan takımlarını daha çok severdim.

Kahramanmaraş


İşler dellendi. Başa çıkamıyordum. Ankara'da işim bitti. Biraz rahat ederim diye ümit ediyorum. Şimdi Maraş'tayım. Dondurma yer, tarhana içer dururum. Trabzon caddesi'nde piyasa yapar, el mecbur otelime dönerim.
Ahır Dağı'na yaslanmış, eski bir şehir Maraş. Şehrin merkezi adeta dökülüyor. Ama bir yandan da yenileniyor. Dağa doğru çok güzel binalar yapmışlar. Şehir ve ötesinde göl manzaralı evler hoşuma gitti. Biraz da buraların tadını çıkarayım.


Ve Maraş'ta da Efes über Alles

18 Mart 2010 Perşembe

Naumoski ve Hanımeller


Naumoski ve Ülkerspor oyuncuları Ülker Hanımeller reklamında. Arkada Rentzias'ın bakışı da güzel.

17 Mart 2010 Çarşamba

Efes Pilsen Tekrar Lider

Kardeş takım Daçka sayesinde Efes Pilsen tekrar lider oldu. Teşekkürü borç bilirim.

Efes Pilsen Pınar Karşıyaka'ya da 100+ attı. İki maç üst üste bunu yapmayalı tam 7 sene oluyor. 2003 yılının yine mart ayında Telekom ve Fenerbahçe'ye 100+ sayı atıp kazanmıştı.

Daha önce de yazmıştım. Normal sezon maçlarının bundan sonraki tek anlamı Efes Pilsen Fenerbahçe Ülker finalinde saha avantajının hangi takımda olacağının belirlenmesi olacak. Efes Pilsen'de bundan sonraki hiç bir maç Pınar Karşıyaka deplasmanında daha zor değil.

16 Mart 2010 Salı

Euroleague All Decade

Uleb, son 10 yılın en iyi 10 Euroleague oyuncularının seçimi içimn internet üzerinden anket düzenlemişti. Ben de bir kez oy vermiştim. Hakedene oy vermekten ziyade duygusal bakmıştım olaya. Öncelikle İbrahim Kutluay ve Mirsad Türkcan'a oyumu göndermiştim. Onun dışında Efes'te oynamış veya oynayan basketbolculara da oy vermiştim.

Sonuçlar açıklandı. Neticede benim duygusal tercihim değil gerçekten hakedenler seçildi bu karmaya. Konu ile ilgili haber burda.

Anketten çıkan bu 10 kişiden birini Efes Pilsen formasıyla görmüştük. Eskiden Efes dışardan aldığı yabancıları parlatır. Sonra yıldız olarak daha büyük bütçeli takımlara gönderirdi. Bu kişilerden biri de Benetton Treviso'dan gelen Trajan Langdon oldu. Harika bir sezon geçirip Efes Pilsen'in şampiyonluğunda büyük pay sahibi olmuştu. 1 yılda ağzımıza 1 parmak bal çalıp Rusya'nın yolunu tutmuştu Alaska suikastçisi. Orda Euroleague şampiyonluğu bile tattı. Gerçi Rusya yıllarında İstanbul'da hem Efes Pilsen karşısında hem de diğer Türk takımlarına karşı ekstra performanslar gösterdiğinden biraz buruktum kendisine karşı..

Şimdi de son 10 yılın en iyi 10 oyuncusundan biri seçilmiş. Bu tebrikten hiç bir zaman haberi olmayacak olsa da tebrik ederim.

Dünya Şampiyonası Biletleri

Dünya Şampiyonası için grup biletimi almıştım. Diğer biletleri de alacaktım ama aklımdan gitmiş. Salsabasket'te biletlerin alımında sorun olduğuna dair haberi okuyunca hemen girdim biletixe. Yarı final ve final maçlarının biletleri ya satışta değil ya da bitmiş görünüyor. Yarı final &final paketi ile buna çeyrek finali de ekleyen şampiyonluk paketi satın alınamıyor şu anda.

Eleme grubu ve çeyrek final biletleri ise satışta. Gruptan sonraki eleme maçları için en iyi yerden biletimi aldım. Çeyrek final için 1.ve 2. alan bitmiş. Dolayısıyla 3. alandan bilet aldım. Bakalım yarı final ve final için bilet bulabilecek miyiz?

12 Mart 2010 Cuma

Aynı Tarife


İstanbul'daki o muhteşem ve lanetli Panathinaikos galibiyetinden sonra başladı her şey. Ondan sonraki 31 maçta 21 mağlubiyet... Bu sene 16 maçta 10 mağlubiyet. Artık maç kaybetmekten karnıma kramplar giriyor. Artık Efes Pilsen'in maç kazanması olağan dışı bir durum oldu. Efes çıkar mücadele eder ve kaybeder. Kazandığında çok seviniriz. Çünkü normal olan kaybetmesidir. Son 2,5 senenin tek gerçeği budur. Bu eziyeti ve rezilliği bize yaşatanlara teşekkür ederim..

11 Mart 2010 Perşembe

Matteo Ferrari


Efesliler'in Ferrari'ye küçük bir jesti.

9 Mart 2010 Salı

İlk final 4


Sene 2000.. İlk final 4'a çıktığımız maç.. Bu sevinci tekrar yaşamak istiyorum.

8 Mart 2010 Pazartesi

Ürgüp

Haftasonu Kapadokya'daydım. Kapadokya'nın merkezindeki Ürgüp'te yukardaki mekanda, mağara gibi bir kaya odada kalıp muhteşem 2 gün geçirdim. Tamamen internetsiz, ve büyük oranda cep telefonsuz günlerdi. İnternet zaten elimin altında değildi. Kullanmadım. Avea kaldığım yerden ve dağ taş gezerken çoğu zaman çekmediğimden kolay kolay kimse ulaşamadı. Zaten ihtiyaç da duymadım. Odamda televizyon da yoktu. Sadece müzik seti, filmler ve su ısıtıcı...

Dolayısıyla buraya, yani işe gelene kadar Efes Pilsen'in ne yaptığını öğrenme imkanım olmaması gerekiyordu. Ama Galatasaray CC'nin galibiyetine sevinen Fenerbahçeli arkadaşlar sayesinde Efes'in kaybettiğinden haberdar oldum. Ürgüp'e yemek yemek için indim. Hemen mesajlar geldi telefonuma:)

Fenerbahçeli bir arkadaşım Ergin Ataman'ın bu galibiyetten sonra istifa etmesi gerektiğini söyledi. Aslında bu durum Pınar Karşıyaka mağlubiyetinden sonra istifa ettirilen David Blatt'in durumuna benziyor. Hedefe yönelik olmayan bir maçtan sonra gelecek istifa başarısızlığın nedenini örter.

Efes Pilsen başarısızdır. Euroleague'de, Oktay Mahmuti döneminde burun kıvırdığımız çeyrek finale bile ulaşamayarak, hem de tarihinin en yüksek bütçesiyle başarısız olarak büyük bir fiyasko yaşamıştır. Bu noktadan sonra Efes Pilsen lig + play off tüm maçlarını kazanarak şampiyon bile olsa Efes Pilsen'in başarısızlığı değişmez. Ama tabiki şampiyonluğu kaybetmek beni üzer. Hayatımda Efes Pilsen'in olmadığı iki final gördüm. İkisi de benim için hiç iyi anılar değildi.

Bir değişiklik olacaksa uyduruk lig maçlarından sonra olmamalıdır. Asıl hedefe ulaşılamadığında yapılabilirdi. Olmadı. Saygı duyuyorum. Bu saatten sonra lige konsantre olunmalı. Galatasaray CC'yi galibiyetinden dolayı kutluyorum.

Kaldığım oda aşağıda. Tavsiye ederim.

5 Mart 2010 Cuma

Üzüntüden, hayal kırıklığından başka ne denilebilir ki. Bu saatten sonra bir de Türkiye Ligi kaybedilirse elbette üzülürüm. Ama şampiyon olurlarsa da başarı demem. Çünkü bu kadro Avrupa şampiyonluğu için kurulmuştu.

4 Mart 2010 Perşembe

Efes Pilsen vs. ןɐǝR pıɹpɐM

Çok önemli bir maç. Kazanmak zorunda olduğumuz maçları sevmiyorum. Bu da öyle maçlardan biri. Hedef galibiyet. Ve tüm takımların sonuncu ve 1. olma şanslarının devam ettiği süreçte diğer hedef 7+ galibiyet.

Efes Pilsen’in 77 sayısını ne kadar sevdiğini gördük bu sene. 77 sayı attığı veya yediği maçlar havada uçuşuyor. Efes Pilsen normal sezona deplasmanda 77-70’lik Lietuvas Rytas galibiyeti ile başlamıştı. İstanbul’da Rytas’ı 15 lik yapıp göndermişti. Top 16’ya da yine deplasmanda ve yine 77-70’lik Real Madrid mağlubiyeti ile başladı. Rövanşta Rytas’a uyguladığı tarifeyi Real Madrid’e de uygular inşallah.

Heyecan üst seviyede olduğundan değerlendirme yapmak istemiyorum. Çok da iyi değilim sanırım bu konuda. Yine de paylaşayım.

Maccabi'nin uzunları zayıf olduğundan 2 uzunla sahada olmak önemliydi. Şimdi Real Madrid'in Tomic ve Lavrinovic'i olduğu için uzunlar önemli. 1-2 numaralarda 1-1 eşleşmelerimiz var. Popovic’in Llull’u durduracağını ümit ediyorum. Teorik olarak 1 ve 2'de yakın eşleşmelerimiz var. Yani 1 ve 2 numaralardaki oyuncularımız rakibin oyuncularına denk düşünebiliriz. 5 numarada ise seçeneğimiz daha fazla. Real Madrid’in kadrosu 4 numara cenneti. Nachbar'la Garbajosa'nın baş başa kalmasını istemem. 4 numarada, pivotların performansına ya da 4 kısaya dönüldüğünde Shumpert-Nachbar ikilsinin kendilerinden beklenmeyecek ölçüde başarılı olmalarına mahkumuz. Ama olur da bu dört pozisyonda denklik sağlayabilirsek 3 numaradan Nachbar'la büyük fark yaratabiliriz. Çünkü Nachbar eşleşme sorunu yaratabilecek tek oyuncumuz gibi görünüyor. Üstelik Shumpert gibi savunmayı da boşlamıyor.

Her neyse.. Bu akşam salon hınca hınç dolu olacağını, vaktiyle Murat Murathanoğlu’nun sıklıkla ifade ettiği gibi Abdi İpekçi Spor Salonu’nun tarihi günlerinden birini yaşayacağını ümit ediyorum. Ben Ankara’da olduğumdan optel odamda hoplayıp zıplamaktan fazlasını sağlayamıyorum.

Bu akşam yeni bir zafer yaşayalım. ןɐǝR pıɹpɐM'i baş aşağı edelim.

Aile Babası Rakocevic

Güldüğün gibi bu akşam bizi güldür Rako. İspanyol takımını da sok makinaya...

3 Mart 2010 Çarşamba

Ricky Davis vs Efes Pilsen

NBA'in muhteşem organizasyonuna saygı duyuyorum. Pazarlama denen şeyin dibine kadar kullanılmasındaki başarılarından dolayı takdir de ederim. Ama NBA'i sevmem. Herhangi bir ligden daha özel bir şekilde takip de etmem. İşte bu yüzden Efes Pilsen - Minnesota Timberwolves maçının oynanacağı zaman rakip kadroya baktığımda bana pek aşina gelmemişti. Sadece 2 kişiyi biliyordum. Birisi Marko Jaric ki oynamadı bile. Diğeri ise Ricky Davis. Onunsa suratını bile bilmem. Yani karşıma dikilse hey dostum senin sorunun ne biliyo musun falan dese kim lan bu yarma der kaçarım.

Herhangi bir NBA takımıyla maç yapan tek Türk takımı Efes Pilsen'dir. Organizasyonlarına duyduğum saygıdan dolayı benim için, NBA tutkunu kalabalıklar içinse sadece NBA takımı ile karşılaşmış olmasından dolayı önemli bir durumdur bu.

Türk Telekom'un yeni transferi Ricky Davis Minnesota formasıyla İstanbul'a gelmişti. Hatta takımının en skorer iki oyuncusundan biri olmuştu. Ricky Davis'i ilk defa Türkiye'de basketbol oynayacak zannedenlere küçük bir hatırlatma olsun benden. İşte Ricky Davis vs Efes Pilsen:



Telekom - Serkan Erdoğan

Dün akşam Telekom maçındaydım. Fotoğraf makinamı yanımda götürmeyi unuttuğumdan salondan herhangi bir şey paylaşamıyorum.

Kapının önünde bilet satmaya çalışan Güçlüler yoktu. Kapıdaki güvenliklere sordum. Olay çıkarttıklarından bu maça gelmeyeceklerini söyledi. Sevindim açıkçası. İçerde bir grup vardı. Ama basket maçlarına gelen tayfaydı onlar. Aynı adamlar ama biraz çekidüzen verildikleri belliydi. Tabi büyük başkan el salla diye kim olduğunu bilmedikleri hamilerine iltifat etmeyi ihmal etmediler.
Maçın başında iyi savunma yaptı Telekom. Özellikle Lang çok etkiliydi. Ama takım olarak olmasa da bireysel hatalar geldi. Gran Canaria öne geçti. Sonra ruhsuz, isteksiz Telekom klasiği ile ilk yarı bitti. İkinci yarıda Telekom şahlandı. Baş kaldırdı. Mücadele etti. Biraz da mahkum oldukları dış şutlar girdi. Oyunu kazanacak noktaya geldiler. Ama üst üste 3 hücumda hata yapınca maçı kaybettiler. İlk defa Telekom'un kazanacağını düşünmüştüm. Hayal kırıklığına uğradım. Maçtan en olumlu nokta olarak Soner Şentürk'ün performansı aklımda kaldı.

Serkan Erdoğan bilindiği gibi İspanya'ya Alacante'ye transfer oldu. Zaten Efes'te olduğu gibi etrafa mutsuz mutsuz bakınıyordu. Kendisi için iyi olmuş.

Serkan'ın transferinin çok dolaylı da olsa Efes Pilsen'le alakası var. Efes Pilsen'in yarın karşılaşacağı Real Madrid bu hafta ACB'de Alacante'yle karşılaşmıştı. Real Madrid 40 satır mı 40 katır mı diyip 40 fark atmıştı. Bunun üzerine takıma takviye yapmak istediler. İspanya'da hala namı ve pazarı olan Serkan'ı transfer ettiler.

2 Mart 2010 Salı

İstanbul'da Son Real Madrid Galibiyeti

Efes Pilsen'in İstanbul'da Real Madrid'e şansı tutmuyor. 4 kez karşılaşmışız. Sadece 1 galibiyet var. Real Madrid karşısında o son galibiyetin tarihi 2 Aralık 2004. Yani üzerinden 5 yıldan fazla zaman geçmiş.

Maç sırasında Ankara'daydım. Evdeki televizyon cortlamıştı. Bi arkadaşıma maçı izlemek için gitmiştim. O sırada başka bi şey vardı televizyonda. Belki Şampiyonlar Ligi maçı olabilir. O maçın duraklamalarında, devre arasında falan izleyebilmiştim.

O maçtan elimdeki fotoğraflar bunlar:



1 Mart 2010 Pazartesi

BJKCT Galibiyeti

Artık BBL'de neyin ne olduğu aşağı yukarı belli olurken Efes Pilsen için normal sezonun kalan kısmının iki anlamı var. Birincisi Fenerbahçe Ülker'den 1 galibiyet fazla alıp play off finalinde saha avantajını kazanmak. İkincisi Euroleague'de forma giyemeyen oyuncuları değerlendirmek veya gönüllerini almak. Beşiktaş Cola Turka maçı da aynı havadaydı. Maçın sonlarında Efes Pilsen geride olmasına rağmen kazanacağından şüphe duymadım. Maçın önemli bir kısmını geride götürmesine rağmen bir rahatlık vardı. Efes kazandı.

Nachbar, bu takımda yeri olduğunu tekrar gösterdi. Akatlar'daki ilk maçta da coşmuştu. Aynı performansı tekrar gösterdi. Bu da BJKCT'nin şanssızlığı.

Lig en azından şimdilik önemini yitirmeye başladı. Fenerbahçe Ülker bir mağlubiyet daha alırsa Efes lige daha az konsantre olmaya devam edecektir. Bu hafta Fenerbahçe Ülker Pınar Karşıyaka ile oynayacak. Favori tabiki Fenerbahçe Ülker ama olası bir PKSK galibiyetinde işler karışır. Çünkü ligde ilk maçı Pınar Karşıyaka İstanbul'da kazanmıştı. FBÜ'nün mağlubiyeti PKSK'yı 1-0 önde başlatır. Peki böyle bir eşleşme mümkün mü? Evet mümkün. PKSK 6.-7. sıralarda geziniyor.

Maccabi Maçından

Maccabi maçında Charles Smith'in son saniye üçlüğünden sonra:


Fotoğraftakiler çoğunlukla Efesliler: