Cuma günü hayatımın en sıkıcı maçlarından birini izledim salonda. Rakibin kafası maçta değildi. GSCC maça o kadar silik ve mağlubiyeti kabullenmiş olarak başladı ki takımın yarısı cezalı olarak sahaya çıktı zannedilebilir. Ama sadece Tufan ve Cemal idari tedbirli olarak kenardaydı. Tufan zaten bir önceki hafta FBÜ maçında da oynamamıştı. Ama cezaların belirsizliği, hatta küme bile düşürülebilecek olduklarından sezonun son maçı olması olasılığı GSCC'yi kafa olarak sahadan silmişti. Efes farkı açtı. Sonra oyunu rölantiyeye aldı. Efesli oyuncular zaman zaman tribünlere göz kırparak, şakalaşarak maçı bitirdiler.
Efes Pilsen bir şekilde maçlarını kazanıyor. Bu ligin çok üzerinde bir kadrosu da olduğu belli. Play off'a kadar bu tempoyla gider. Bu maçların kazanılmasının haber değeri bile düşük. Zaten asıl iş Euroleague..
Bu arada GSCC ile ilgili disiplin kararının sonunda şöyle bir ifade var. "15.11.2009 tarihinde oynanan ‘Beşiktaş Cola Turka – Efes Pilsen’ Beko Basketbol Ligi müsabakası sırasında çıkan seyirci olayları ile ilgili olarak soruşturma halen devam etmektedir." Bakalım Akatlar'daki şerefsizlerle ilgili ne karar verilecek...
Euroleague de fistür kolaylaşıyor.Orleans a fark atar diyorum ama bir yandanda rakip zayıf olunca hafiften bir küçümseme oluyor Efeste.
YanıtlaSilTakımda uyum şart.Artık şu oyuncu değişikliklerinde yüzler gülsün,moral motivasyon artsın.Birlik beraberlik şart.