17 Kasım 2009 Salı

3 Mübareklerin Basketbola Katkısı

Spor Sergi'de birbirini yenip saha dışında kavga etmenin basketbol olduğu dönemleri aşmıştık. Ülker'le zaman zaman sıkıcı ama güzel bir rekabet yaşanmıştı. Rahatça gider maç izlerdik. Futbol dünyası basketbola geri döndü. En büyük zevkimiz basketbolun içine ettiler. Peki bu halt edenlere verilebilecek en fazla ceza ne kadar? 5 önemsiz maçın seyircisiz oynanması.. Daha 5 ay önceki rezalete adeta teşvik edici ceza/ödül karışımı bir şey verince bundan sonra sporculardan birinin bıçaklanmaması durumunda 5 maçlık cezadan daha yukarsı yok.

İşte FBJKGS'nin Türk basketboluna katkısı.. Daha fazlası değil...











Gönderen zaman:
Etiketler: , ,

20 yorum:

  1. Gurcay17 Kasım 2009 12:07

    Hani 3 mübareklersiz basketbol olmaz deniyor ya... Alın size basketbol! FBJKGS'nin basketbola kattığı tek renk kan kırmızısı!! >:(

    YanıtlaSil
  2. ticaret17 Kasım 2009 14:35

    Tam anlamıyla rezalet.fb,gs,bjk,ksk,taraftarı yenemeyincece hazmedemiyorlar.Kısa yoldan birbirine saldırıyorlar.Maalesef olan Efes Pilsen taraftarına oluyor.

    http://www.eskisehirspor.com/forum/forum_posts.asp?TID=2155&PN=29

    YanıtlaSil
  3. Sarıkaya17 Kasım 2009 16:37

    Valla Agopçuğum sen GSCC maçına gelme, neme lazım! Şimdi tabi Gürçay diyecek "Sen yanmasan, ben yanmasam nasıl çıkarız aydınlağa!".. orası da var.

    YanıtlaSil
  4. mischa17 Kasım 2009 16:49

    Siteni beğeniyorum ve takip ediyorum. Evet böyle olaylar oluyor(genelde de kendi aramızdaki maçlarda). Fakat hepinizin unutmaması gereken birşey var. Bizler olmadan malesef Türkiye'de basketbola ilgi çok düşük kalıyor. Türkiye'de birçok branş Gs veya Fb olmadan düşünülemez. Basketbol da bunların en başında geliyor.
    Basketbol adına Efes Pilsen birşeyler yapsın istiyorum ama geçen seneki final maçından sonra yapamadıkları lobileriyle Fülker sadece 5 maç ceza aldı. Sahaya girip oyuncu dövmenin en fazla 5 maç ceza aldığı biliniyorsa, bu 2 takımın birçok taraftarı emin olun sahaya yine girecektir. Çünkü ortada basketboun çok üstünde bir rekabet var. Sevmeseniz de bu şekilde eleştirmek yerine, nasıl düzeltirize kafa yorulması gerekiyor artık.

    YanıtlaSil
  5. agopist17 Kasım 2009 16:49

    her maçta beni yakmaya çalışıyolar ya neyse.. 95'ten beri yanıyoruz. kimsenin aydınlandığı yok. sadece kötü koku artıyor.

    YanıtlaSil
  6. agopist17 Kasım 2009 17:40

    mischa'ya
    Evet bu 3 takım olmadan ilgi az oluyor. Ama ilgi bir kaç maçla sınırlı. Yani bu 3 takım lige olan ilgiyi arttırmıyor. Sadece kendi aralarında yaptıkları maçlarda ve Efes'le yaptıkları maçların çoğunda ilgi artıyor o kadar. Bu da bir takımın normal sezonda 6, play off da olursa 10 civarı maçı için ilgi anlamına geliyor. Yani oynadıkları kalan 30 küsür maçta ilgi falan yok. Efes Ülker maçında salonda 3 bin kişi olurdu. Dünkü maçta 10 bine yakın kişi vardı. Bu ilgi yarılan kafalar, ağlayan çocuklar pahasına oldu. Bu 3 takımın olduğu 4 maçın 3'ünde insanlar fiziki saldırıya uğruyor. Fiziki saldırılar takımlarının güçlenmesi ile orantılı olarak da artıyor. Böyle ilgi olacaksa hiç olmasın daha iyi.

    YanıtlaSil
  7. Ufuk Çağdaş Erdem17 Kasım 2009 23:23

    3 reziller basketboldan elini ayağını çeksinler ve müessese kulüpleri önceden olduğu gibi bu işi ele alsınlar yoksa en büyük zevkimiz basketboldan da soğutacaklar bizleri

    YanıtlaSil
  8. reverdy18 Kasım 2009 00:27

    öncelikle efes pilsen destekçileri için takip edebileceği bir blog oluşturduğun için teşekkürler. burda kulüpten çok taraftarı eleştirmişsin gördüğüm kadarıyla fakat burada kulüpleri ayırmak lazım. kulüp derken yönetimi değil , yönetimlerde taraftar zihniyetiyle hareket ediyorlar fakat kulüpler yani camialar olmasa basketbolun bir anlamı olmaz gerçekten. söylediklerinde haklısın evet ama o 3 büyük camia olmadan da basketbolun gelişmesi , gelişebileceği düşünülemez.

    YanıtlaSil
  9. agopist18 Kasım 2009 09:06

    reverdy'ye
    bu sorunla alakalı geniş kapsamlı bir çalışma yapıp suçun taraftarda olduğu sonucuna varmadım. O anki hislerle sorunun bir yönüne değindim o kadar. Yoksa yönetimlerin de kabahati var. Bu tür olaylardan sonra yönetimlerin tavrı "aslında o kadar da bi şey olmadığı" ya da "olduğu ama şöyle nedenlerden dolayı mazur görülmesi gerektiği" gibi oluyor. Yönetimler gerekli tavrı göremiyor. Federasyon da göstermelik cezalar oluyor. Bu 3 takım olmadan basketbol gelişmez demişsin. Evet bu takımların basketbolu geliştirme potansiyeli var. Ama şu anki ve geçmişteki deneyimlerimiz ışığında böyle bir geliştirme çabasının neredeyse hiç olmadığını görüyoruz.

    YanıtlaSil
  10. mozlu18 Kasım 2009 11:48

    3 buyukler elini çeksin de rahat rahat baasketçi ayartın, doping yapın, parayla derbent gençliğini ayhan şahenk'e getirin, sonra bunlar basket taraftarı değil, futbol taraftarı diye 3 büyüklere bok atın, toplu bilet dağıtın, rakip takım biletlerini 110layın...insanın gerçek akrakteri zor anında belli olurmuş..efesinkini bir kaç senedir görüyoruz..eskiden ne güzeldi di mi naumoski atıyordu tamer tutuyordu..şimdi kerem gönlüm sigara tiryakiliğini bırakmadığından dolayı cathine abanıyor, kasun kullanıyor ama en azından belli bir bölümünü temizleyici ilaçlarla sildiriyor.. ne oldu bir başkanınız vardı, yok Fenerbahce rant peşindeymiş, yok şu yok bu.. Çaktığın bir tane çivi varmı bugüne kadar? Kiramı öderim, maçıma çıkarım bu mudur baskete yatırım...Kadronuzda alt yağıdan gelen oyunculara şans mı verıyorsunuz, hadi onu geçtim euroleagude türk basketçilere mi şans verıyorsunuz? ne yapıyorsunuz peki? son bir kaç yılda baskete yaptıgınız katkı nedir? Siz sormadan ben söyliyim, son yıllarda türk basketboluna katkınız Kerem'i dopinglemek ve 3 büyüklerin taraftarını bilet fiyatlarıyla çıldırtıp basketten mahrum bırakmaktan öte değil.Şurda hala öyle ya da böyle basket maçına göz atan herkes Efesle yatıp efesle kalkıyordu. Herkesin futboldaki takımı ayrıydı ancak herkes baskette Efes'İn altında birleşirdi. Şimdi düşünüyor musunuz acaba o sevgi ve sempatiden Kaya'ya dalan nefrete geçen yolun nasıl gerçekleştiğini.. Ayhan Şahenk'İn otoparkında bilet dağıtarak mı katkı yapıyorsunuz türk basketboluna. En son yetiştirdiğiniz ve şans verdiğiniz alt yapı oyuncunuz kim? sadece alkol reklamı yapabilmek için mi şubeyi ayakta tutuyorsunuz.. Alkol reklamı serbest olsa ne yapacaksınız merak ediyorum.. Anladığım kadarıyla sizin stoklarda sadece iğne kalmış, çuvaldızların yerinden yeller esiyor..

    YanıtlaSil
  11. agopist18 Kasım 2009 12:22

    mozlu'ya
    Kendi tribünlerine bilet dağıtan, hatta bazı kombinelerinin satışını taraftar grupları aracılığıyla yapan takım taraftarının Efes Pilsen'in derbentlileri getirmesine laf söylemesi komik geliyor. (Ki bence ikisi de yanlıştır.)
    5. maçta 110 liraya bilet satan Fenerbahçe idi. Efes Pilsen en fazla 50 liraya bilet sattı.
    Kathin meselesinin de Kambala veya Beşiktaşlı Mims unutulup gündeme getirilmesi yine komik. Kasun'da çıkan madde sınırın altındaydı. Bir süre önce Fenerbahçe'nin sitesinden bir açıklama yapıldı. Şöyle: "Kurallar çok açıktır. Norandrosterone adlı madde erkeklerde 2 Nanogram/mililitre olması durumunda doping sayılır, bayanlarda ise bu yasal oran 5 Nanogram/mililitredir. Yani Sibel’in kanında bulunan 2 Nanogram/mililitre hiçbir şekilde doping olarak sayılmıyor." Bu açıklamayı Fenerbahçe kendi sporcusu olan Sibel Piroğlu için yaptı. Ama mesele Kasun ise durum başka heralde..
    Evet Ataşehir bir rant kapısıdır. Ve Fenerbahçe'ye peşkeş çekilmiştir. Efes Pilsen'in çakılı çivisini görmek istersen Hakkari de bile bulunan basketbol okullarına bakabilirsin. Ama 3 takımın yaptığı gibi kandırmaca olan okullardan değil. Milleti söğüşlemek amacıyla halı sahalarda açılan sözde futbol okulları değil. Şu an Efes Pilsen 50'den fazla şehirde çocuklara spor yaptırıyor. Ve milleti söğüşlemiyor.
    Altyapı konusunda haklısın. Uzun süredir alt yapıdan büyük oyuncular çıkmıyor. Gerçi fenerbahçe dahil pek çok kulüpte oynayan oyuncuları yetiştirip Türk basketboluna kazandırıyor. Hatta şu anda Fenerbahçe Ülker'in kadrosundaki 3 oyuncu Efes Pilsen altyapısından yetişmştir. Peki Fenerbahçe Ülker'in kendi alt yapısından yetişen var mı? Sadece Ömer Aşık. Hadi hiç oynamasa da sadece kadroda olduğundan dolayı Maxim'i de sayalım. Kaçan Enes Kanter de Ülkerspor kapanınca Fenerbahçe Ülker'e geçti. Yoksa orda yetişecekti. Ama haklısın Euroleague'de oynayacak kapasitede olanlar bir kaç senedir çıkmıyor Efes altyapısından. Ya da şöyle bir görünüp ligin alt takımlarına gidiyor. Ve Efes Pilsen oyuncu yetiştirmeye devam ediyor.
    Ve Efes Pilsen Spor Kulübü alkol ürünlerine reklam yasağı olmayan dönemde kuruldu.
    Peki bu 3 takım ne verdi? Fenerbahçe Ülker2in yaklaşımı biraz olumlu. Ama o dahil bu 3 takımın Türk basketboluna kattığı en önemli şey şiddet oldu. Her 3 maçın ikisinde kavga..
    Efes Pilsen öncesinde bu ülke basketbolunun uluslararası düzeyde hiç bir saygınlığı yoktu. Hiçbir başarısı yoktu. Hiç mi yoktu? Evet hiç yoktu. 0'de. yazıyla sıfır. Spor Sergi'de birbirini yenmenin basketbolda başarılı olmak anlamına gelen dönemlerden basketbolu çıkardı. Avrupa'da kupa kazanılan, final oynanan, Final 4'a katılınan yep yeni bir dönem başlattı.

    YanıtlaSil
  12. mozlu18 Kasım 2009 13:05

    öncelikle verilen cevapların bazılarının "ama siz de yaptınızdan ibaret olması" bana bir anlam vermiyor. madem benzer özellikler var bu 3 büyük takım elini ayağını çekerse bu işten tek yapan siz mi kalacaksınız bu mu istediğiniz ortam ..yeniden naumoski at tamer tuta dönmek için mi uğraşıyorsunuz. bugün biz nachbarı igoru bootsyi izliyorsak bunun sebebının 3 büyüklerin de işin içinde olup da yarattığı rekabetten kaynaklandıgnı gormuyor musunuz.sizin liginizde sadece banvit ,aliağa, oyak,tofaş oslaydı yine bu kadar bütçelerinizi zorlayacak mıydınız? rekabet sizi de bizi de iyiye götürüyor.geçen senenin başında efes kapanacak dedikoduları çıktığında bir basketsever oalrak buna duydugum üzüntüyü de biliyorum..kambalanın kanında cıkan maddenın uyusturucu oldugunu sende bılıyorsun simdi durumu manipule etmeyelim.bilet konusunda 110lara pompalanma olayına sebep olan takımın hangisi olduğunu da biliyoruz..kerem gönlüm'ün sigara tiryakiliğindeni doalyı performans kaybına uğradığını ve durmunu toparlamak için bu yola başvurdugnu da bılıyoruz..efeslilerinin çoğunun doping yapıp, doktorunuzun el altından verdiği ilaclarla bunları temizlediğini de biliyoruz...efes madem bunun rant olduğunu ve peşkeş olduğunu düşünüyor, buyursun ortak olsun bu kadar meydanda olan bir teklifi ve geliri niye reddediyor?bence bu iş dışardan gözüktüğü gibi değil...3 büyüklerin yaptığını kandırmaca okulları olarak indirgemekte çok doğru değil..eminm ki bir google ile kimlerin neler yaptığını çok net görebilirsin.. Son paragrafının noktasına kadar hepsine katılıyorum. Sorum da burda başlıyor işte, biz baskette ne biliyorsak Efes ile ögrendik. Şimdi bilet fiyatlarını tavan yapmak, maçtan 2 saat öncesine kadar satışa çıkarmamak, seyiricleri ayhan şahenk'te bozuk bir kapıdan tek tek adam almak, insanların anca ve anca 2 . ceyrekte salona girmesine sebep olmak, basketi bu ülkeye öğreten bir takımın yapması gereken seyler mi?Bir başka deyişle kazanmak için her yol mübah mı? Ben çok efes-fener maçında iki takmında basketlerinin alkışlandığı salonlar gördüm.siz kendi kendinizi kutuplaşma yarattınız verdiğiniz kararlarla buna hiç gerek yoktu.. tüm türkiye siz zaten sonun akdar destekliyordu, şimdi tüm türkiyeden kopup belli bir bölüme kalmak umrunuzda degil mi..baskette yeni bir çağ başlatıp, benden sonrası tufan mı olmalı sizin misyonunuz..Demin ki entrymdeki soruyu tekrar yazıyorum çünkü demin cevap vermedin...Herkesin futboldaki takımı ayrıydı ancak herkes baskette Efes'İn altında birleşirdi. Şimdi düşünüyor musunuz acaba o sevgi ve sempatiden Kaya'ya dalan nefrete geçen yolun nasıl gerçekleştiğini..

    YanıtlaSil
  13. agopist18 Kasım 2009 14:14

    nachbar, igor, bootsy gibi oyuncuların şu an Efes forması altında olmasının bu 3 takımla olan rekabetle veya Türkiye ile alakası yok. Tamamen Euroleague'de başarı kazanılması için bu tranferler yapıldı. Ayrıca yeri gelmişken söyleyeyim bu 3 takımla bir rekabet yok aslında. Fenerbahçe Ülker ile olan rekabet aslında Ülker ile olanın devamı. Bu başka bir konu.
    Şu an ligde biraz çekişme oldu. Bu çekişmede Ülker'in sponsorluklarının büyük etkisi var. Ben gurur duyuyorum böyle bir ligle. Ben de bu 3 takımın güçlenmesini istiyorum. Ama bundan daha fazla istediğim şey yukardaki fotoğrafların olmaması. Bu 3 takım 2002'de devlet yardım etmezse voleybol ve basketbol şubelerimizi kapatıyoruz dediklerinde ben de üzüldüm. Sonra Efes Pilsen ve Ülkerspor kendi naklen yayın gelirlerini bu takımlara dağıtıp ligde kalmalarını sağladıklarında güldüm ama sevindim.
    Doping olayı ile ilgili olarak biliyoruz ile biten cümlelerin hiç birini bilmiyoruz. Bunların hiç biri yargı makamları tarafından ispatlanan şeyler değil. Suçluluk ispatlanana kadar masumiyet ilkesi hukukun en temel ilkesi. Ceza hakedilen kişilere verildi. Tabi Beşiktaşlı Mims evet esrar içtim, ilk kez kullanıyorum, pişmanım dediği için 7,5 ay ceza alırken Kerem Gönlüm'e 1 yıl cezaverilmesine karşı çıkarım. Karşı çıktığım için de antipatik dersiniz o ayrı..
    Rant meselesine gelince..Tuncay Özilhan geldi ve aynı şartlarda bize de imkan sağlansın hemen salon inşaatına başlayayım dedi. Bu kadar da kesin.
    Ayhan Şahenk'e giriş problemi salondan kaynaklanıyor. Bu hafta Akatlar'da birebir aynıydı durum. 2 turnike ve 1 tane metal dedektöründen geçirerek binlerce insanı içeri aldılar. İstanbul'da ne yazıkki İpekçi'den başka bu sorunun yaşanmadığı salon yok.
    Seyirci meselesine gelince.. Efes Pilsen'in biletlerle ilgili ne yaptığını düşünelim.. Ben bir Efes Pilsen - Fenerbahçe Ülker maçının en az 20 lira değerinin olduğu kanaatindeyim. Hatta daha da fazla olabilir. Çünkü kulüp basketbolunda son 2 senedir Türkiye'de zirvesi Efes - FBÜ maçlarıdır. Bu ayrı mevzu. Peki futboldan düşünelim. Şükrü Saraçoğlu'ndaki Fenerbahçe - İBB maçı ile Fenerbahçe - Galatasaray maçının ederi aynı mıdır? Değildir. Zaten biri 44 lira iken diğerinin ucu açık. Dolayısıyla geçen sene BBL finali 4. maçında bilet fiyatının 45 lira olması o kadar da büyütülecek bir şey değil. Bence maçın hakkı.. Hele Fenerbahçe tarafı 10 lira Efes tarafı 110 lira uygulamasının yanında hiçtir.
    Taraftar sayısı kısıtlamasını da mı istemiyorsunuz? Efes Pilsen kendi sahasında oynayacağı maçı deplasman gibi mi oynasın? Böyle bir ortam yaratılmasına izin mi versin? Aslında 4-0'lık seride izin verdi. 5 kişi son maçtaydık. Efes kendi sahasındaki maçı füm Fenerliler'e açtı. Peki ne oldu? Kerem Gönlüm sayı attığında eşi sevindi diye kadına küfür edildi.

    YanıtlaSil
  14. agopist18 Kasım 2009 14:14

    Efes kendini korumaya aldıkça, nasıl olur da Fenerbahçe gibi bir camiaya dil uzatır denildi. Millet birbirini gaza getirdi. Evet Kaya'ya daldılar. Geçen sene normal sezon 2. maçında rakibine tekme atan Rasim Başak'a ne oldu. Onunla da fotoğraf çektirdiler.
    Efes daha önceden neden milli takım gibiydi? Çünkü diğerleri rekabet edemiyordu. Avrupa'da başarı EfesPilsen demekti. İnsanlar herhangi bir takımın Yunan takımını yenmesini seviyordu. Ne zamanki güçler dengelenmeye başladı, Efes Pilsen haksızlığa uğradığında birileri ses çıkardı, o zaman Efes kötü oldu. Kaya Peker sadece Solomon'un üzerine nasıl blok attım der gibi göz dağı verdi. Fiziki müdahale de bulunmadı Katli vacip hale geldi. Çok daha fazlasını Mirsad Türkcan ve Rasim Başak yaptığında ise pop yıldızı muamelesi gördüler. Ergin Ataman "Ben sahaya giriyorum teknik faul alıyorum. Tanjevic defalarca sahaya giriyor. Teknik faul almıyor. Hakemler acaba milli takım koçundan mı korkuyor? Ama yine de hakemlerin art niyetli olduğunu düşünmüyorum dedi." Onun da katli vacip oldu. Kuralı uygulayan hakeme küfreden basketbolcuar basketbolcular ve hakeme fiziki müdahalede bulunan Tanjevic içinse bir şey olmuyor. Bunlar daha önce de konşuldu. Sonu yok. benim söylemek istediğim şu: Evet Efes Pilsen antipatik gelmeye başladı. Ama özellikle Fenerliler'in gözünde antipatik gelmesine neden olan olaylardan çok daha vahimini Fenerbahçeliler yaptı. Ben Ergin Ataman'ın açıklamalarından dolayı ceza almasını tabiki isterim. Ama daha fazla cezayı hakeden Tanjevic'i de unutamam. Unutulursa bağırır, gerekirse pankartla protesto ederim. Tabi böyle yapınca önce antipatik olurum. Sonra da eli lavaboya sokulacak insan mertebesine ulaşırım.

    YanıtlaSil
  15. Arkhe18 Kasım 2009 14:26

    Efes Pilsen nedir?

    Bir şirkettir.

    Yarın öbür gün Efes Pilsen diye bir şirket kalmadığında bu 3 takım hala basketbol oynuyor olacak. O zaman sen de kendine sığınacak başka bir şirket arayacaksın.

    Haddinizi aşmayın.

    YanıtlaSil
  16. agopist18 Kasım 2009 15:00

    Arkhe'ye
    Bu 3 takımın Türk basketboluna en büyük katkısının şiddet olduğunu söylemek haddi aşmak mıdır? Bana şiddetten daha fazla ne kattılar basketbolumuza anlatın dinleyelim. Ben de öğreneyim. Ayrıca son 2, 3 gündür bundan çok daha ağır yazılar basında yer alıyor. Ve bunun haddi aşma olduğunu düşünmüyorum. Açıkça tekrar ifade edeyim. FBJKGS basketbola olan ilgiyi arttırmıyor. Sadece basketboldaki şiddeti arttırıyor. Şiddete örnek istiyorsanız pazar günkü BJKCT - Efes, GSCC - FBÜ ve geçen senenin sonundaki FBÜ - Efes maçlarına bakabilirsiniz. Basketbola olan ilgiyi arttırmadıklarına bakmak isterseniz bu 3 takımın kendi arasındaki ve Efes'le oynadıkları maçların dışındaki herhangi bir maça bakabilirsiniz.

    Tekrara düşüyorum ama yine de söyleyeyim. 2002'de bu 3 takım az daha basketbol şubelerini kapatıyordu. 3 takımın başkanı Fikret Ünlü ile konuştu. Biz amme hizmeti yapıyoruz ama yükün altından kalkamıyoruz destek olunmazsa kapatırız şubelerimizi dediler. Eğer Efes ve Ülker kendi canlı yayın gelirlerini bu takımlara dağıtmayıp bu takımlar da sözlerini tutsaydı. Ve gerçekten kapatsaydı ne olacaktı. Başka bir takım mı arayacaktınız?

    YanıtlaSil
  17. mozlu18 Kasım 2009 16:20

    tabikide bu rekabette ülker'in büyükl katkısı var ne yani efes pilsen sadece bilet ve forma satışlarından gelen parayla mı bütçesini döndürüyor, bira satışlarından size para aktarmıyor mu? Sizinki de bir nevi sponsorluk.Ha kendi takımına sponsor olmuşsun ha başka takıma ne farkeder ki..o zaman barcelonaylada, maccabi ile de caja labarol ile de bir rekabet yok...sen bu 3 takımın güçlenmesini istiyorsun ama efesten daha fazla güçlenmesini istemiyorsun...erginin ilk maçtan sonraki demeçleri, kayanın maç içindeki haraketleri, üstüne bir de bilet fiyatlarının milleti cıldırtmasını görmezden gelerek, yuakrdaki sahnelerin bitmesini sitemek bana yapmacık geliyor..Olayı böyle kutuplaştırarak,fenerbahceyi ve diğerlerini kendi gözünüzde "düşman rakip" mertebesine yükselterek, size olan sempatiyi baltalıyorsunuz.. Bilet fiyatları öyle anormal olmasaydı ne kaybedecektiniz ki? Siz zaten kendi biletinizi kendiniz dağıtıyorsunuz çok mu şarttı 50 TL ye cekmek..gelecek olan yine geldi...Tamam haklısın bunlar kesınlesmedi, ama ben bunu birinci agızdan duydum. Eminm ki sende duydun bunu daha evvel kaldı ki, bunu duymamıs olsan kanıtlanana kadar onlar masumdur demezdın. Onu da geçtim Efes gibi belki de tüm Türkiye'nin bir çatı altında birleşmesini sağlayan yegane kulubun şu ana kadar elle tutulur hiç bir açıklama yapmaması ve Kerem'i savunan bir politika izlemesi bana doğru gelmiyor.. Antipatik demiyorum sana hatta şu muhabbeten keyıfte alıyorum ancak sen esrarla, cathini aynı şekle sokuyorsun bu bana biraz manipulatif geliyor..Ayhan Şahenk'e giriş problemi salondan kaynaklanmıyor..Yıllardır gidiyorum ben oraya istenirse oranın ne kadar rahat işleyen bir sisteme kavusacagını da bılıyorum..Ayrıca ortada bir sorun varsa ve Efes bunu Darüşafaka ile konuşup halledemiyorsa bu da bir özür sebebi değildir. O kapıdakı bir adamın tek tek kontroluyle mi girilebiliyor anca oraya...Ben yıllardır maça gidiyorum, defalarca Ayhan Şahenk'e gittim, hiç 1. ceyreğin sonuna dogru girdiğimi hatırlamıyorum.. Efesli yoneticiler bilmiyor mu burda tek kapı var, taraftar salona zamanında giremez,bari ikinci kapıyı da acalım demeye. Sen inanıyor musun herkesin iyi niyetli olduğuna ancak salonun sartlarının el vermediğine.. Demişsin ki bu maçın değerinin en az 20 Tl olduğu kanaatindeyim. Peki açık açık söyle madem bu biletler 20 TL degerinde, o zaman niye efeslilere ve anti fenerlilere bedava dağıtılıyo? Onu da geçtim diyelim 20 Tl değerinde o zaman niye 50 TL ye satılıyor...Hadibunu da geçtim, peki sen inanıyor musun bu biletlerdeki fiyata yapılan zammın nedenini bu maçın kalitesi ile alaklı olduğuna yoksa amaç sadece maça daha az Fenerbahce taraftarının gelmesini mi sağlamaktı. Taraftar sayısı kısıtlamasına bir şey demiyorum ancak en azından maç biletleri evvelden piyasaya çıkarılır, öyle pazar sabahı tek gişeden satılmaz...

    YanıtlaSil
  18. mozlu18 Kasım 2009 16:21

    Küfür konusunda haklısın, ancak iyiye giden bir durum olduğunu görmezlikten gelmek ayıp...En son ayhan şahenkte yaşadım, biri küfür etti ve salondakı bizler dönüp adamı susturduk..Dopingle ilgili tepkilerin içinde de küfür yoktu. Efes antipatisi cidden diğerlerinin başarılı olmasıyla alakası yok. Besiktaş mı başarılı oldu avrupa da galtasaray mı yok beşiktaş mı.Tanjevic'in Ergin kadar provoke edici olduğunu da dusunmuyorum... Kaya'nın ve Kerem'in geçen sene salondakileri çıldırtmak için hareketler yaptığını dabiliyorum. Kaya'nın yaptıkalrını fark edip seri boyunca çok fazla meydanda dolaşmadıgını da biliyorum..Ama sen simdi diyeceksin ki yok oyle birşey yok kanun yok hukuk..Evet belki dogru soyledıklerın hukuk ve kanun lazım ama sırf ısıne gelıyor dıye de kör taklidi yapmaya gerek yok.. Sonuç olarak Efes veÜlker'in yaptığı yardımı nıye tekrar tekrar yazdıgını cok anlamadım ama sunu soyleyim, eğer basket şubeleri kapansaydı biz yine feneri besiktası ve galatasarayı tutacaktık çünkü biz tek bir spora kanalize değiliz..Voleybolu yüzmesi küreği atletizmi boksu bi sürü seyi var...EN azından yıllardır ha acıldı ha acılacak dediğiniz bir bayan basket takımınız bile yok...Ondan yarın öbür gün bir ooaly olur ve basket sporu yürürlükten kalkarsa, bizim hala bir takımımız sabit olacalk, arayışta olan siz olacaksınız..

    YanıtlaSil
  19. agopist18 Kasım 2009 16:44

    Bi yandan buraya cevap verip bi yandan işe bakmaktan beynim döndü.. Sadece iki şey söyleyeyim. Eğer günün birinde tuttuğum takım varlığını yitirirse ne yaparım? Senin tuttuğun takım varlığını yitirdiğinde sen o sporda ne yaparsan ben de onu yaparım. İzler, seyrederim. Tıpkı herhangi bir kulübü desteklemeidği diğer spor branşlarında yaptığım gibi. Yani ben takım tutmadan da voleybol maçı izleyebiliyorum.

    Birilerine maç bileti dağıtma meselesine gelince. Üniversiteyi Ankara'da okudum. Orda taraftar grupları olur organizasyon düzenlerlerdi. Bilet onlara bir şekilde ulaşır. Biz de otobüs için cüzi bir para verir İstanbul'a maç izlemeye gelirdik. Benim için İstanbul'a gelip canlı maç izlemek, hatta durumuna göre İstanbul'da kalmak için bahane olurdu. Zaman zaman gazetelerden de okuyoruz. Tribün liderlerine ya da gruplarına futbol maçı bileti dağıtıldığını. Basketbol maçlarından örnek istiyorsanız söyleyeyim Beşiktaş Cola Turka'nın Avrupa Kupası maçında salon önünde biletler dağıtıldı. Yani bilet dağıtma meselesi Efes'e mahsus bir durum değil.
    Kalanı ile alakalı Efes GSCC maçına gelirsen konuşuruz. Walla yazmaktan yoruldum..

    YanıtlaSil
  20. Sarıkaya20 Kasım 2009 12:57

    Valla benim bi' arayışım yok. Efes bana dünyaları yaşattı. 93'de Torino'da, 96'da Milano'da, 2000'de Selanik'de 2001'de Paris'teydim. Nazar etmeyin n'olur, çalışın sizin de olur!. Efes'i de, diğer şirket takımlarıyla karıştırmayın. Hadi sizin anladığınız dilden, futboldan konuşayım, Efes basketbolun PSV'sidir.

    YanıtlaSil

Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom)