11 Haziran 2009 Perşembe

Yine Yanıldım: 2-2

Seride 4 maç oynandı. 4. kez kazanan takımı bilemedim.

Efes'in maça çıkışındaki rahatlık açıkçası beni rahatsız etti. Salonda çok maç izledim. Ortalama bir normal sezon maçına çıkar gibiydiler. Maç da genelde öyle geçti.. Efes normal sezon maçlarında dönem dönem zorlanır. Ama bilirim ki biraz kendini sıktığında kazanır. İlk 3 maçın aksine maç böyle geçti. Efes rahat kazandı. Fenerbahçe Ülker çok savruktu. Yine de nerdeyse tüm maç boyunca, bir kaç üçlükle geri dönebilecekmiş gibiydi.

Maçın en gözüme batan isimleri hakemlerdi. Ankaralı belli ki sertliğe izin vermeyeceğiz demiş. Çok fazla maçın içine girdiler. Oyunun üstüne çıktılar. Her müdahale faul.. Oyunun devamlılığı zedelendi. Kaliteli olmasa da zevkli olacak maçı duraklata duraklata oynattılar. Ama maçı hakemler mi alıp verdi? Bence alakası yok. Ergin Ataman'ın sızlanması da Mahmut Uslu'nun tehditleri de bence ayıp örtmek içindi. Hata yapan hakeme sarıldı.

Maçtan sonra olaylar oldu. Efesliler'e saldırdılar. Arkadaşları aradım. Kız arkadaşlardan birine cisim gelmiş. Futbol taraftarı bu malesef... 2. maçta Efesliler'e destek veren Derbentliler de FB Ülkerli oyunculara atmışlardı. Ama araya girdik. Çok fazla şey atılmasını engellemeye çalıştık. Başarılı da olduk. 4. maçtaki gibi işlerin çığrından çıkmasını engelledik. Bunlar çok fazla insanı basketbol sahalarından soğutan şeyler... Şimdi merak ettiğim şey şu: Fenerasyon pankartından dolayı Efes Pilsen'e uyarı verildi. Bu olayların cezası ne olacak?

Sıra geldi 5. maça.. Tahmin yapmaya korkuyorum. İstanbul'da olmayı da çok istiyorum...

2 yorum:

  1. Futbol taraftarı tanımlamasına hiç katılmıyorum. Salonu su şişelerine boğanlar taraftar falan değildi. Seride bir maç daha kendi evinde oynayacakken o maçı boş tribünler önünde oynama riskini düşünebilecek, hatta seride bir kez daha bu salonda maç oynanacağını bilen insanlar değildi onlar. İyi gün dostlarıydılar, başarı dönemi taraftarlarıydılar. Yenilince yuhalayan yenince sevinen türden.
    Futbol taraftarı dediklerin engellemeye çalıştı bu hayatında sadece şampiyonluk maçlarına gelenleri. Zaten dikkat ettiyseniz atılan şişeler üst taraflardan geldi.
    Taraftar 2. yenilgi sonrası da takımını tribüne çağıranlardı.
    Ama şu doğru malesef, spor sergiden miras alınan basketbol taraftarlığı kültürümüze rahmet okunuyor artık.
    3. maçı bize kaybettiren faktörlerden biriside taraftar performansıydı. Maçın en kritik anlarında Mehmet Topuz'u istemiyoruzlar, maç daha kopmamışken takımın rehavete girmesine paralel dale şovlar falan çok kötüydü.
    Ama dün sabırları taşıran hakem performansı vardı sahada, biliyorum itiraz edeceksin ama bu söylediklerim Efes'in şu 2 maçtır gösterdiği direnci ve dirilişi yadsımıyor ama hakikaten rezillik artık.

    YanıtlaSil
  2. Ben ise futbol taraftarı tanımlamasının tamamen arkasındayım. O salonda, Efes bençinin arkasındakiler haricinde hepsi taraftardı, Fenerbahçe taraftarıydı... Yenilince takımlarının arkasında olmaları en fazla vefasız yapar.. Hekam performansını ben de başarısız buluyorum. Ama Fenerbahçe'den maçı alıp Efes'e mi verdiler? Bunu düşünmek sadece tarafgirlik ve safdillik olur. İlk 2 maçta Ergin ağlandı. Bu maçtan sonra mikrofon uzatılan, istisnasız tüm FB yönetimi.. 4 maçın sonuçlarına da oyuncular ve teknik kadro etkide bulundu.

    YanıtlaSil