Efes Pilsen bu sefer CSKA'ya yenildi. TÜBAD turnuvasını da düşününce 7 günde 5 maç takımı sanki biraz yormuş. Maça geç gidebildim. Girdiğimde de fark oluşmuştu. Efes farkı eritmeye çalıştı. Bir kaç kez fark kapanacak noktaya geldi. Ama oralarda da dış şutlar girmedi. Hala Rakocevic'e uygun şut imkanı üretilemiyor. Nachbar aslında iyi şutör. Ama o da devreye giremedi. Zaten hem Nachbar hem de Santiago henüz takımın oyununa adapte olmuş durumda değiller.
Maçtan en ilginç gelen nokta Ergin Ataman'dı. Zıp zıp zıplayan oyunun her anına müdahale etmek isteyen bir adamdır Ergin Hoca. Hatta ilk maçta pozisyon pozisyon, oyuncu oyuncu direktiflerini göndermişti. Bu maçta ise yerinden hiç kalkmadı. Tüm maç boyunca kollarını göğsünde kavuşturup maçı izledi. Ufuk Sarıca takımın başında gibiydi. O da tam anlamıyla koç gibi davranmadı. Yani dünkü maçta Efesli oyuncular nerdeyse koçları olmadan kendi bildikleri gibi sahadaydılar. Dün fazla sinirliydi Ergin Ataman. Bağırıp çağırmıştı. Taktik yazdığı levhayı yere çarpmıştı. Bugünkü silik halinin dünle alakalı olduğunu düşünüyorum.
Efes Pilsen belki yorgunluktan belki de Ergin Ataman'ın tavırlarından dolayı maçı çok fazla sahiplenemediler. Kritik anlarda ise şutlar girmeyince fark kapanmadı. Maç CSKA'ya gitti. Yalnız bu kötü günde bile Efes Pilsen'in potansiyeli açık bir şekilde görünüyor. Yeni transferler takıma adapte olursa Efes Pilsen'in genel olarak çok iyi bir performans göstereceği belli oldu. Genel olarak diyorum çünkü takımda 4 numara sıkıntısının olduğu Nachbar'ın bu pozisyonun adamı olmadığı, 3 numarada oynaması gerektiği anlaşılıyor. Kerem Gönlüm'ün alacağı cezaya göre bir transfer gelebilir mi acaba diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
CSKA hala dış oyuncularıyla kazanıyor. Takımın bütçesi azalınca sadece uzun oyuncuları göndermişler sanırım. Siskauskas ve Holden'ı izlemek benim için keyifliydi. Severek izlediğim Planinic de bu maçta sahaya çıktı ama bir varlık gösteremedi.
Ayhan Şahenk'te ortam güzeldi. Dünkü maçta olup bu maça gelen çok arkadaşımız olmasına rağmen seyirci sayısı fazlalaşmıştı. Sanırım bir yerden öğrenciler gelmiş. Efesliler'den daha önce görmediğim arkadaşlarla da tanıştık. Büfede satılan sosislilerin de tadına baktık.
Hazırlık maçları bitti. Türkiye Kupası ile de olsa sezon başlıyor.
CSKA'nın 12/17'lik insan üstü 3'lük yüzdesi ve genelde 28/46 ile (%60) şut yüzdeleri sanırım CSKA'ya galibiyeti getiren unsur oldu. Efes Pilsen'de Rakocevic uyum sağlarsa takıma ki sağlayacaktır, güzel günler Efes'i bekliyor. Bir F4 neden olmasın. Zevk vermeye başladılar biz Efes taraftarlarına.
YanıtlaSilBu mağlubiyet beni büyük hayal kırıklığıan uğratmadı. Öncelikle takımın eksik pek çok yönüne rağmen sadece bir parça daha yüzdeli oynaması durumunda maçı kazanabileceğini gördüm. Şu an Efes'in yükseltebileceği potansiyelinin olduğunu görmek de olumluydu. Yani Nachbar ve Santiago'nun tam anlamıyla katılamadığı bir takım bu. Rakocevic biraz daha uyum sağlamış gibi. Rakocevic'in en erken takıma katılan oyuncu olması da bunda etkiliydi. Netice itibariyle bu takım yarı kapasitesinin biraz üzerinde oynuyor. Kapasitesine yaklaştığında çok daha büyük bir güç haline gelecek.
YanıtlaSilGene eğlendiniz mi tribünlerde, çok kıskanırım bak ben yokken eğlendiyseniz:)
YanıtlaSilHakan'a
YanıtlaSilYokluğundan istifade vur patlasın çal oynasın :D