Hazırlık maçı olduğundan maçta nasıl olduğumuz veya nerde hata yaptığımız için yenildiğimizden ziyade şu an ne durumdayız, eksiğimiz nedir görmemiz açısından önemli. Peki eksiklerimizi görmemiz önemli mi? Çok fazla değil.
Bir kere hücumda sete sette kaldığımızda kabız bir oyun oynayabiliyoruz. Üretkenlik olmuyor. O yüzden hızlı hücumlara çok fazla ihtiyacımız var. Hızlı hücum da iyi savunma ile olur. Dönem dönem savunma dozajını, gözle görülebilir ölçüde arttırabildiğimizi gördük bu olumlu bir durum. Bunu maçın ne kadarlık bölümüne yaydığımız başarımız için gerçek bir gösterge olacak.
Hücumda yaşadığımız kabızlık, Hidayet'in eline bakmak zorunda kalmak büyük maçlarda başımıza iş açacak. Ersan İlyasova'nın devreye girmesi lazım. Aslında maçın pek çok anında devredeydi. Ama artık bir hamle yapılması gereken kritik anlarda diğer 3 kişi gibi o da Hidayet'in eline baktı. Ersan büyük bir yıldız ve takımın içinde Hidayet kadar etkin olmalı. Ayrıca Ersan takımın tek 4 numarası gibi. Kerem Gönlüm'ün durumu malum. Şimdi orda Kaya Peker'in de olması gerekmez miydi diye düşünmeden edemiyorum.
Engin Atsür'ün ekstra katkısı çok hoşuma gitti. Japonya'daki Dünya Şampiyonası maçlarında kendine hayran bırakmıştı. Youtube'dan o şampiyonanın görüntülerine bakmanızı tavsiye ederim. 3 yıl aradan sonra o günlerin izlerini gördük Engin'de. Umarım sakatlık falan yaşamaz. En azından hücum anlamında diğer oyun kuruculardan daha etkili olduğu ve olacağı aşikar.
Ömer Aşık'ın BBL final serisindeki serbest atış sokamama alışkanlığı devam ediyor. Bu kadar özellikli bir oyuncu serbest atış çizgisine gittiği zaman değişiyor. Bu adam her zaman böyle de değildi. Çok iyi hatırlıyorum; Alpella'nın Blatt'li Efes'i Caferağa'da yendiği maçta çatır çatır sokuyordu serbest atışları.
Son bir söz de Ankara seyircisine. Salonu doldurmaları güzeldi. Ama takıma daha etkin destek vermeleri lazım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder