4 Şubat 2010 Perşembe

Sonunda Galibiyet

Oyun tarzı, Siena'nın şimdiye kadarki performansını vs. bir kenarda bırakıp her şeyin ötesinde keyifli olan maç kazanmaktı. 2-3 senedir, zaman zaman çok iyi oynamasına rağmen sürekli maç kaybeden bir takımdı Efes Pilsen. Hiç bir önemli takıma karşı da galibiyeti yoktu. Üzerindeki bu ataletin kırılması ve kaybetme alışkanlığından kurtulmak için önemliydi. Bu tür önemli maçlardan önce hep rakibin favori gösterilmesi benim gibi 90'ları yaşayan biri için büyük hayal kırıklığıdır. Bu galibiyet hem bizim hem de takımın kendine güvenini yerine getirmiştir.

Efes Pilsen Siena karşısında önemli bir galibiyet aldı. Biraz aceleci davranıp grup liderliği konuşulmaya başlandı. Ama unutulmaması gereken nokta Siena'nın pota altı zaafiyeti. Efes Pilsen'in ilerleyen zamanlardaki başarısını, pota altı çok sağlam olan takımlar karşısında göstereceği performans belirleyecektir.

Ama bunları düşünecek çok zaman var. 1-2 gün galibiyetin tadını çıkaralım. Özlemişim böyle kazanmayı.

Not 1: Maçı kazanmanın getirdiği yoğun ilgiden efesliler.org forumu cortladı. Yakında geri dönecektir. Ama galibiyeti forumlarda keyifle tartışamamak canımı sıktı. (Forum geri geldi )

Not2: Fenerbahçe Ülker'in intikamını da aldık. İstanbul'da artizlik yapılırsa bunu daha önemli maçlarda ödeyeceklerini öğrenmiş oldular.

5 yorum:

  1. Ya ben o serseriyi ilk başta, "Kim benim TIR'ımın önüne Siena'nın otobüsünü park etmiş lan!" diyen biri zannetmiştim!-)) Neyse başkanın yediği halt bütün camiaya mal edilemez ama bu Sienalılar, Bolognalılar hesapta İtalya'nın en okumuş yazmış takımı..

    YanıtlaSil
  2. Bolognalıların serbest atıştan önce sahaya kola kutusu attığına, hakemin o kutuyu alıp kola içtiğine, atış kullanılırken de potayı salladıklarına tanık olmuştuk.
    Milanoluların koraç finalinde çirkefliklerini gördük. Sienalıların ne tip adamlar olduğunu Ergin Ataman ve Mirsad için bi Ülker maçından önce bu Türkler bizi yakacak dediklerini de biliyoruz.
    Adam değillerdi. Hala da olamamışlar.

    YanıtlaSil
  3. Valla Sienalılar ve Bolognalılara laf ederim ama Milanolulara laf söylettirmem. Milano'da çirkeflik yapan Mirsad'dı.. Aaa ne değişik bi' durum değil mi?

    YanıtlaSil
  4. Maçtan sonra röportaj sırasında Naumoski'ye, Murat Murathanoğlu'na sarmışlardı. Hatta Naumoski gidelim burdan demişti. Koraç finaline ilişkin paylaştığım görüntülerde var. Ama sen ordaydın tabiki daha iyi bilirsin

    YanıtlaSil
  5. Efes'i Euroleague'de, Beşiktaşımıza karşı, bir de denk gelirsem televizyonda izledim bu sene. Efes hakkında yapacağım yorumu daha önce salsa'nın sitesinde yapmıştım, Karşıyaka için. Karşıyakalılar hemen itiraz ettiler. Son birkaç maça kadar Efes'te herkes fazla bireysel takılıyordu sanki. Efes gibi bir takımın birçok oyunu olması gerekmez mi? Efesi sizler daha iyi biliyorsunuz kesinlikle ama bilmiyorum ben mi hep öyle gördüm uzaktan.. Bir de şu liderlik hesaplarına cidden çok çabuk daldık. :) Siena karşısında bir varlık gösteremeyen Maccabi'yi, Nokia Arena'da gördük. :) Adamlar orda kolay kolay yenilmezler. Gel de Madrid maçına yanma şimdi. Umarım Rakocevic'ten maksimum verimi alabilir Ergin Ataman. Bir de adamım Nachbar var tabi... Keşke Demirören kazanmasaydı da, şu adamı bize aldırmak için imza toplattsaydık. :)

    Not: Bu yorum formu da amma alengirli birşeymiş. Güvenlik için mi? :)

    YanıtlaSil