2. tur maçlarındaki hücum performansımız Efes World Cup seviyesinin çok üstünde değil. Kabızlık dönemsel olarak devam ediyor. Hücum şansı bulamadan zorlama atışlar vardı. Kimsenin sayı atamayacağı gibi bir düşünce oluşuyordu o maçlarda. İspanya ve Sırbistan maçlarında da bunu hissettiğim dönemler oldu. Özellikle Hidayet'in zorlama içeri dalışları ve geri çekilerek uzun ve orta mesafeli şutları, Ender'in içeri dalıp pas verecek kimseyi bulamadığı pozisyonlar hücumdaki kabızlığın zirveye vurduğu anlardı.
Savunma anlamında değiştik mi? Biz iyi bir savunma takımıyız. İlk tur maçlarında hücum performansımızın son derece üst düzeyde olmasında rakiplerimizin zayıf olması kadar hücumu savunmada başlatmamız da etkili oldu. Avrupa Şampiyonası'ndaki 5 maç boyunca Efes World Cup'da olduğu gibi savunmada da olağanüstü bir performans gösteriyoruz. Dün akşamki Sırbistan maçında 45 dakikada 64 sayı yedik. İyi savunmamıza rağmen el üstünden ve uzun mesafeden attıkları üçlükler de bu 64 sayının içindeydi. Hücum anlamında en kötü akşamlarından birini yaşayan Hidayet bile savunmada formundaydı. Bu takımın gerçek bir savunma takımı olduğunu gösterdi.
İkinci tur maçlarını göz önüne alarak hücum ve savunma performansının çok az arttığını düşünüyorum. Hücumda çok iyi değildik. Biraz iyiyiz. Savunmada çok iyiydik. Daha iyi durumdayız. Buna rağmen harika bir performans sergiliyoruz. Bu takımı Efes World Cup'tan bir kademe yukarı taşıyan neydi diye insan düşünüyor.
Objektif unsurlar var. Kaya Peker'i milli formadan eden ama çok da haklı olduğu bir demecini hatırlarsınız. Oyuna kimin girip çıktığı, nasıl bir oyun oynadığımız belli değil mealinde bir şeyler söylemişti. Bu düzenle 2007'deki Avrupa Şampiyonası'nda rezil olmuştuk. Tanjevic'in artık bir 5'i oluştu. Oyuncu değişiklikleri öngörülebilir hale geldi. Ben maç içerisinde nasıl bir oyun oynandığını anlayabiliyorum. Kendimce hata gördüysem hatanın ne olduğunu anlayabiliyorum. Artık bir sistemimiz var. Ve sistemimizin parçaları sonderece iyi basketbolculardan oluşuyor.
Subjektif unsurlar da takımın, Efes World Cup'ın bir kademe yukarısına çıkmasında etkili oldu sanırım. 2006 ruhu da denilebilir. İsteklilik var. Oyuncuları ekran başında bile izlerken bunlar takım olmuş diyorsunuz. Kaybetmemek için mücadele ediyorlar. Ve mutsuz görünmüyorlar.
Slovenya karşısına grup birinciliği için çıkacağız. Milli takıma başarılar dilerim. Ayrıca Nachbar'ın son durumunu görmek için de iyi bir maç olacak.
Muazzam tespit olmuş Kaya'nın demeciyle konuyu ilişkilendirmen. Hep benzer şeyleri söyledik Tanjevic'le ilgili forumlarda, blogda, arkadaş sohbetlerinde. Adam tam bir rotasyon çılgını idi. Ama sürpriz şekilde Şampiyona'da bir anda dengeli bir takım yapısı çıktı ortaya. 2006'da ve 2007'de maç başına yaptığı değişiklik sayısı Guiness'likti. Bence Orhun Ene'nin ciddi katkısı var bu işte. Sanki Tanjevic'i tutup ayaklarını yere bastırdı Orhun. Yoksa bir anda böylesi taban tabana zıt iki karakter arası geçişi kendi başaramazdı diyorum.
YanıtlaSil