Vatan hainlerinin askerimizi şehit etmesi, daha fazla kişinin boğularak feci şekilde can vermesi, şehrimin sular altında kalması, insanlarımızın yağma kültürünü kanlı canlı görmem moralimi alt üst etmişti. Bunların üzüntüsü hala var. Ama en azından dün gece Basketbol Milli Takımımız güzel bir akşam yaşattı.
Aslında Efes World Cup sonrası bu kadar başarılı bir başlangıç yapacağımızı düşünmüyorduk. Hatta teknik ekip de düşünmüyordu. Çünkü madalya olan hedef son 8'e çevrilmişti. Ama beklenmeyen oldu. Tıpkı Japonya'daki Dünya Şampiyonası'nda beklenmeyenlerin olduğu gibi. Nasıl başlarsak öyle gider prensibi tekrar tekrar geçerliliğini gösteriyor. Kötü başladığımızda rezil olduğumuz Avrupa Şampiyonaları uzakta değil. İyi başladığımız 2. turnuvayı da şimdi oynuyoruz.
Polonya'yı yenerken hiç zorlanmadık. Rakiplerimizin tamamından bu kadar üstün olduğumuz turnuvalar çok azdır. Şimdiye kadarki rakiplerim aslında sadece fikstür gereği rakipmiş. Bizim kalibremizde değillermiş anlamış olduk. En azından ben maçlar oynandıktan sonra anladım. Rakiplerimizi ortalama 18 sayı farkla yeneceğimize ihtimal vermemiştim. Ben daha önce demiştim diyen varsa da alnından öperim. Ben hiç okumadım.
İspanya, Sırbistan ve Slovenya önünde 1 galibiyet bile muhtemelen çeyrek finale çıkaracak bizi. Böylece 2001'den sonraki organizasyonlarda sürekli 11-12. olan takımımız kendini aşmış olacak. Ama tabiki hedef 1 galibiyet değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder