Kapının önünde bilet satmaya çalışan Güçlüler yoktu. Kapıdaki güvenliklere sordum. Olay çıkarttıklarından bu maça gelmeyeceklerini söyledi. Sevindim açıkçası. İçerde bir grup vardı. Ama basket maçlarına gelen tayfaydı onlar. Aynı adamlar ama biraz çekidüzen verildikleri belliydi. Tabi büyük başkan el salla diye kim olduğunu bilmedikleri hamilerine iltifat etmeyi ihmal etmediler.
Maçın başında iyi savunma yaptı Telekom. Özellikle Lang çok etkiliydi. Ama takım olarak olmasa da bireysel hatalar geldi. Gran Canaria öne geçti. Sonra ruhsuz, isteksiz Telekom klasiği ile ilk yarı bitti. İkinci yarıda Telekom şahlandı. Baş kaldırdı. Mücadele etti. Biraz da mahkum oldukları dış şutlar girdi. Oyunu kazanacak noktaya geldiler. Ama üst üste 3 hücumda hata yapınca maçı kaybettiler. İlk defa Telekom'un kazanacağını düşünmüştüm. Hayal kırıklığına uğradım. Maçtan en olumlu nokta olarak Soner Şentürk'ün performansı aklımda kaldı.
Serkan Erdoğan bilindiği gibi İspanya'ya Alacante'ye transfer oldu. Zaten Efes'te olduğu gibi etrafa mutsuz mutsuz bakınıyordu. Kendisi için iyi olmuş.
Serkan'ın transferinin çok dolaylı da olsa Efes Pilsen'le alakası var. Efes Pilsen'in yarın karşılaşacağı Real Madrid bu hafta ACB'de Alacante'yle karşılaşmıştı. Real Madrid 40 satır mı 40 katır mı diyip 40 fark atmıştı. Bunun üzerine takıma takviye yapmak istediler. İspanya'da hala namı ve pazarı olan Serkan'ı transfer ettiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder